08/08/2011

Efsane Oyunum: FIFA 99

Yıl 1999. 
7 yaşındayım.
Bilgisayarların Türkiye'de fazla olmadığı dönemler.
Tesadüfen elime Fifa 99'un orijinal CD'si geçmişti.O zamana dek oyunların disketten bilgisayara yüklendiğini biliyordum. Fifa 99'un bir oyun CD'si olduğunu bilmiyordum.
O anın vermiş olduğu can sıkıntısı ile bilgisayarıma CD'yı yüklemiştim. İlk kez bir futbol oyununu bilgisayarımda oynuyordum. Daha önceleri Mario,Prince of PersiaDoomBombermanVolfied  vb. oyunları oynarken Fifa 99'dan sonra bir daha o oyunları fazla oynamadım. Kadar çok alışmıştım ki hala aklımda. Hala oynamak istediğim bir oyun. Bana göre Fifa serisinin yapmış olduğu en güzel oyun. Diğer senelerde çıkardığı serilerine hiç alışamadım. Tabi 2002 Fifa World Cup hariç.

25/05/2011

Kısa Film: Panyee Fc

Efendim Merhabalar,

Müthiş bir kısa film izledim. Öncelikle bu kısa film gerçek bir hayattan esinlerek, bir bankanın reklamı için kısa film olarak çekilmiş.

Koh Panyee

Hikaye, Tayland'ın küçük bir adasında "Koh Panyee" köyünde geçiyor. Bu köyün özelliği yüzen bir köy olması.Toprak ile bir bağlantısı yok.Bu köydeki çocuklar 1986 Dünya Kupasını televizyondan seyrederken, futbolu sevmeye başlıyorlar.Lâkin köyde oynayabileceği bir alan yoktur.Bu durum çocukların inancını engelleyemiyor.Çocuklar köydeki normları değiştirerek ve köydeki kendilerinden sonra gelen yeni nesle ilham kaynağı oluyorlar.

Zamanınız varsa videoyu izlemenizi öneriyorum.



16/05/2011

Ses Sağanakları - Dedikodu

  


 DEDİKODU
Dedikoduyu hiç sevmem. Başkasının etlisine, sütlüsüne karışmak hiç hoşuma gitmez. Neme lazım, bu huyumdan çok memnunum.

12/08/2010

Karga




- Karga -

Yarın çiçekler açacak
Kuşlar ötecek
Yeniden yepyeni den
Hiçbir şey yaşanmamış gibi
Tohumlar atılacak
Dünü konuşmak unutulacak
İşte o gün kargalara ihtiyaç olacak
Peynirler yalan olacak

11.08.2010
Düzce
Ahmet Alper

"Ey masalcı adam iftira ettin sen"
"Kargaların susma payına karşılık ağızlarındaki peynirleri artık kurtlara atması gerekli."

Karikatür:Bilgehan Anıl*

13/07/2010

Deprem


Deprem
“Depremleri ruhunda hisseden insanlığa…”
Sen bilmezsin ama ben ne depremler geçirdim.
Sallandıkça sallandım artçılarla büyüdüm.
Çökmüş olan kalbimin içinden kurtarıldım
Çaresizdim, güçsüzdüm sesimi duyan oldu.
Onlar kurtardı beni, beni benden kurtardı.
Bilmeden tekrar doğdum, ağlamaklı dünyaya
Ağlamıyordum; çünkü olanı bilmiyordum
Yürüdüm etrafıma, yavaşça durakladım
Duygularımı akan her damlayla yok ettim.
Oyuncağım yapmıştım, yaşanmış korkuları.
Sanmayınız ki isyan… Tekrardan filizlendim.
Kabul biraz eksildim; ama güçle güçlendim.
Artık depremlerimi hissedebiliyorum.
Derslerimi alan bir depremzedeyim şimdi
Ahmet Alper
20on