|
Hepimiz aynı gemideyiz ! |
Efendim Merhabalar,
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği Türkiye-Akdeniz
Gençlik Barış Gemisi, 52 ülkeden 800 gençle 10 günlük barış turu
gerçekleştirdi. 29 Ekim 2013 tarihinde Türkiye Cumhuriyetinin 90.yılını
kutladığımız günde “Hepimiz aynı gemideyiz” sloganıyla Karaköy Limanı’ndan hareket
aldı.
İstanbul’dan kalkan geminin ilk durağı Hırvatistan oldu. 2
günlük yolculuğun ardından limana demir atan gemiden iner inmez otobüslerle
Bosna Hersek’in Mostar şehrine gittik. Mostar’ın barış için çok önemli bir
anlamı var. İçindeki köprüden adını alan şehir, Bosna Savaşı’yla hafızalara
kazındı. Mimar Sinan’ın öğrencisi olan Mimar Hayreddin’in yaptırdığı Mostar
köprüsü, ayakta kaldığı 427 yıl boyunca Balkanlarda hoşgörü ve kültürel
çeşitliliğin sembolü haline geldi. Mostar, 1992’den 95’e kadar süren ve
Avrupa’nın göbeğinde 100 bin insanın hayatını kaybettiği savaşta Sırplar
tarafından yıkıldı. Şehrin Boşnak ve Hırvat kesimini birleştiren Mostar’ın
yıkılması, esasen çok uluslu mirasın da reddi anlamına geliyordu. Mostar
Köprüsünde 800 gençle barış pozu verdikten sonra Alperenler Tekkesini ziyaret
ettik. Blagay’da yer alan, yüksek kayalıkların ve Buna Nehri’nin kaynağının
hemen yanında kurulu olan tekke eşşiz bir manzara sünüyor.
Mostar’ın ardından tekrar Hırvatistan’a döndük. Adriyatik
Denizi sahilinde bulunan, Orta Çağ’dan kalma tarihi eserleri ile ünlü Dubrovnik
şehrini gezdik. Barış Gemisi’nin ikinci durağı olan Dubrovnik şehri de proje
içinde önemli bir yer tutuyordu. Zira bu şehir de 1991’de Hırvatistan’ın
Yugoslavya’dan ayrılması sırasında çıkan iç savaşta zarar görmüş ve 1995’te
UNESCO yardımı ile tekrar onarılmıştı. Tarihi dokusuyla dikkat çeken şehrin
sokaklarında barış mesajları vererek, tarihi Lovrijenac Kalesi’ni gezdik.
Türkiye-Akdeniz Gençlik Barış Gemisi’nin son durağı Tunus
oldu. Seyahatin 7. gününde Tunus Limanı’na demir atan Barış Gemisi’ni bir
sürpriz bekliyordu. Balkanlardan Kuzey Afrika’ya geçen gemi, Tunusluların sımsıcak
gösterisiyle karşılandı. Yerel kıyafetlerini giymiş Tunuslular, develerin
üzerine binmiş, davul zurna eşliğinde biz barış elçilerini selamladı. Biz de
gemiden bu gösteriye alkışlarımızla destek verdik. Gemiden indiğimizde bu coşku
Tunus halkıyla bir halaya dönüştü. Dillerimiz, dinlerimiz, ırklarımız ayrı da
olsa 52 ülkeden gencin bir halay için kol kola girdiler. Tunus’un başkenti
Tunus’ta ilk gün ünlü Sidi Bou Said Çarşısı’nda alışveriş yaptık. Sidi Bou Said
bölgesinde Tunus’un meşhur mavi beyaz evlerinin önünde fotoğraflar çekildik.
İkinci günümüzde ise dünyanın en büyük mozaik cenneti olan Bardo Müzesi’ni,
daha sonra tarihi, milattan öncesine dayanan Roma İmparatorluğu’nun en önemli
şehirlerinden Kartaca Harabeleri’ne ziyaret ettik.
Yahya Kemal’in ‘Sessiz Gemi’ adlı şiirinde dediği gibi “artık
demir almak günü” gelmişti ve Tunus’tan İstanbul’a geri dönüş için demir aldık.
Limanlara varana kadar günlerimizi geminin içerisindeki
eğitimlerle geçirdik. Alanlarında çok değerli akadamisyenlerden barış temalı
eğitimler aldık. Balkanlar tarihi, Arap Baharı, Avrupa Birliği seminerleri,
kişisel gelişim ve özgüven konferansları gerçekleşti. Sanat atölyeleri, bilgi
yarışmaları ve seminerler geziye renk kattı. Gemide ebru sanatından, kaligrafi
ve cam üfleme sanatına kadar onlarca atölye çalışması yapıldı.
Okulumuzun Bankacılık ve Finans 3.sınıf öğrencisi olduğumdan,
gemideki arkadaşlarımla birlikte Küreselleşme ve Barış temalı bir proje
hazırladık. Küreselleşmenin doğurduğu olumsuz ekonomik sistemin yerine daha
çevreci ve insanlar arasında barışcıl çözümler sunan paylaşım ekonomisinin
olması gerektiğini savunduk.
Ayrıca 52 ülkeden katılan 800 genç, kendi kültürlerinin tanıtımını
yaptı. Ülke tarihleri, gezilecek yerleri, ünlü isimleri, özel yemekleri, meşhur
şarkıları ve daha birçok şey… Kültürlerin buluştuğu bu sunumlarda, yeni
bilgiler öğrendik, deneyimler yaşadık ve sımsıkı unutulmayacak dostluklar kurduk.
Bir mesaj verilmişti bu gemiden. Savaşlarla harap olan
dostluklara, kardeşliklere, arkadaşlıklara verilen bir mesajdı bu. Bu
toprakların diliyle verilmişti. Yunus Emre’nin, Mevlana’nın, Ahmed Yesevi’nin,
Hacı Bektaş-ı Veli’nin diliyle verilen bir mesajdı. “Hepimiz aynı gemideyiz” dedik
ve bundan sonra barışa olan katkımız ve duyarlılığımız hiç şüphesiz daha da fazla
olacak.
Yunus Emre’nin “Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz” sözüyle
yazıyı sonlandıralım…
|
Mostar Köprüsü |
|
Mostar Sokakları, Türk bayraklı yerse Konsolosluk |
|
Alperenler Tekkesi ve Buna Nehrinin kaynağının doğduğu mağara |
|
Barışı simgeleyen zeytin dalı balkan topraklarında |
|
Dubrovnik Sokakları |
|
Dubrovnik'ten satın aldığım el yapımı mumlar |
|
Seyahat ettiğim gemi |
|
Tunus'ta karşılama töreni |
|
Gemimiz Tunus iskelesine doğru yanaşırken |
|
Tunus'ta Sidi Bou Said |
|
Sidi Bou Said çarşısında hediyelik dükkanı |
|
Bardo Müzesi, eski Osmanlı Sarayının içerisinde Kartaca'dan getirdikleri mozaikleri sergiliyorlar |
|
Bardo Müzesinde çok fazla sayıda mozaik eser yer almakta. |
|
Tarihi milattan önceye kadar dayanan Kartaca antik kenti, fotoğraftaki alan ise Roma hamamı |
|
Tunus'tan ayrılırken, şehre yeni gelen bir gemi... |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkürler