16/11/2013

Türkiye-Akdeniz Gençlik Barış Gemisi: "Hepimiz aynı gemideyiz!"

Hepimiz aynı gemideyiz !

Efendim Merhabalar,

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği Türkiye-Akdeniz Gençlik Barış Gemisi, 52 ülkeden 800 gençle 10 günlük barış turu gerçekleştirdi. 29 Ekim 2013 tarihinde Türkiye Cumhuriyetinin 90.yılını kutladığımız günde “Hepimiz aynı gemideyiz” sloganıyla Karaköy Limanı’ndan hareket aldı.

İstanbul’dan kalkan geminin ilk durağı Hırvatistan oldu. 2 günlük yolculuğun ardından limana demir atan gemiden iner inmez otobüslerle Bosna Hersek’in Mostar şehrine gittik. Mostar’ın barış için çok önemli bir anlamı var. İçindeki köprüden adını alan şehir, Bosna Savaşı’yla hafızalara kazındı. Mimar Sinan’ın öğrencisi olan Mimar Hayreddin’in yaptırdığı Mostar köprüsü, ayakta kaldığı 427 yıl boyunca Balkanlarda hoşgörü ve kültürel çeşitliliğin sembolü haline geldi. Mostar, 1992’den 95’e kadar süren ve Avrupa’nın göbeğinde 100 bin insanın hayatını kaybettiği savaşta Sırplar tarafından yıkıldı. Şehrin Boşnak ve Hırvat kesimini birleştiren Mostar’ın yıkılması, esasen çok uluslu mirasın da reddi anlamına geliyordu. Mostar Köprüsünde 800 gençle barış pozu verdikten sonra Alperenler Tekkesini ziyaret ettik. Blagay’da yer alan, yüksek kayalıkların ve Buna Nehri’nin kaynağının hemen yanında kurulu olan tekke eşşiz bir manzara sünüyor.



Mostar’ın ardından tekrar Hırvatistan’a döndük. Adriyatik Denizi sahilinde bulunan, Orta Çağ’dan kalma tarihi eserleri ile ünlü Dubrovnik şehrini gezdik. Barış Gemisi’nin ikinci durağı olan Dubrovnik şehri de proje içinde önemli bir yer tutuyordu. Zira bu şehir de 1991’de Hırvatistan’ın Yugoslavya’dan ayrılması sırasında çıkan iç savaşta zarar görmüş ve 1995’te UNESCO yardımı ile tekrar onarılmıştı. Tarihi dokusuyla dikkat çeken şehrin sokaklarında barış mesajları vererek, tarihi Lovrijenac Kalesi’ni gezdik.


Türkiye-Akdeniz Gençlik Barış Gemisi’nin son durağı Tunus oldu. Seyahatin 7. gününde Tunus Limanı’na demir atan Barış Gemisi’ni bir sürpriz bekliyordu. Balkanlardan Kuzey Afrika’ya geçen gemi, Tunusluların sımsıcak gösterisiyle karşılandı. Yerel kıyafetlerini giymiş Tunuslular, develerin üzerine binmiş, davul zurna eşliğinde biz barış elçilerini selamladı. Biz de gemiden bu gösteriye alkışlarımızla destek verdik. Gemiden indiğimizde bu coşku Tunus halkıyla bir halaya dönüştü. Dillerimiz, dinlerimiz, ırklarımız ayrı da olsa 52 ülkeden gencin bir halay için kol kola girdiler. Tunus’un başkenti Tunus’ta ilk gün ünlü Sidi Bou Said Çarşısı’nda alışveriş yaptık. Sidi Bou Said bölgesinde Tunus’un meşhur mavi beyaz evlerinin önünde fotoğraflar çekildik. İkinci günümüzde ise dünyanın en büyük mozaik cenneti olan Bardo Müzesi’ni, daha sonra tarihi, milattan öncesine dayanan Roma İmparatorluğu’nun en önemli şehirlerinden Kartaca Harabeleri’ne ziyaret ettik.
Yahya Kemal’in ‘Sessiz Gemi’ adlı şiirinde dediği gibi “artık demir almak günü” gelmişti ve Tunus’tan İstanbul’a geri dönüş için demir aldık.

Limanlara varana kadar günlerimizi geminin içerisindeki eğitimlerle geçirdik. Alanlarında çok değerli akadamisyenlerden barış temalı eğitimler aldık. Balkanlar tarihi, Arap Baharı, Avrupa Birliği seminerleri, kişisel gelişim ve özgüven konferansları gerçekleşti. Sanat atölyeleri, bilgi yarışmaları ve seminerler geziye renk kattı. Gemide ebru sanatından, kaligrafi ve cam üfleme sanatına kadar onlarca atölye çalışması yapıldı.

Okulumuzun Bankacılık ve Finans 3.sınıf öğrencisi olduğumdan, gemideki arkadaşlarımla birlikte Küreselleşme ve Barış temalı bir proje hazırladık. Küreselleşmenin doğurduğu olumsuz ekonomik sistemin yerine daha çevreci ve insanlar arasında barışcıl çözümler sunan paylaşım ekonomisinin olması gerektiğini savunduk.

Ayrıca 52 ülkeden katılan 800 genç, kendi kültürlerinin tanıtımını yaptı. Ülke tarihleri, gezilecek yerleri, ünlü isimleri, özel yemekleri, meşhur şarkıları ve daha birçok şey… Kültürlerin buluştuğu bu sunumlarda, yeni bilgiler öğrendik, deneyimler yaşadık ve sımsıkı unutulmayacak dostluklar kurduk.

Bir mesaj verilmişti bu gemiden. Savaşlarla harap olan dostluklara, kardeşliklere, arkadaşlıklara verilen bir mesajdı bu. Bu toprakların diliyle verilmişti. Yunus Emre’nin, Mevlana’nın, Ahmed Yesevi’nin, Hacı Bektaş-ı Veli’nin diliyle verilen bir mesajdı. “Hepimiz aynı gemideyiz” dedik ve bundan sonra barışa olan katkımız ve duyarlılığımız hiç şüphesiz daha da fazla olacak.

Yunus Emre’nin “Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz” sözüyle yazıyı sonlandıralım…



Mostar Köprüsü
Mostar Sokakları, Türk bayraklı yerse Konsolosluk





Alperenler Tekkesi ve Buna Nehrinin kaynağının doğduğu mağara
Barışı simgeleyen zeytin dalı balkan topraklarında
Dubrovnik Sokakları
Dubrovnik'ten satın aldığım el yapımı mumlar
Seyahat ettiğim gemi
Tunus'ta karşılama töreni
Gemimiz Tunus iskelesine doğru yanaşırken 
Tunus'ta Sidi Bou Said
Sidi Bou Said çarşısında hediyelik dükkanı
Bardo Müzesi, eski Osmanlı Sarayının içerisinde Kartaca'dan getirdikleri mozaikleri sergiliyorlar
Bardo Müzesinde çok fazla sayıda mozaik eser yer almakta.
Tarihi milattan önceye kadar dayanan Kartaca antik kenti, fotoğraftaki alan ise Roma hamamı
Tunus'tan ayrılırken, şehre yeni gelen bir gemi...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler